Merhaba Ziyaretçi; Bugün Saat
Mahallemiz (Köyümüz)

    İkisu Mahallesi (Köyü) Yeri ve Nüfusu

   İkisu Köyü, bağlı olduğu Yomra İlçesi’nin güneybatısında yer alır. Yomra İlçesi’ne 4 km., Trabzon İli’ne 16 km. uzaklıktadır. Bu uzaklıklar köyün giriş uzaklığıdır. Köyün girişindeki Karslıoğlu Mahallesi ile Baş Mahalle (Fulana Mevkii) arasındaki yol uzunluğu 13 km.’dir.

   Yaklaşık onbin dekar arazisi olan köyde 442 hane yaşamaktadır. Son nüfus sayımında köyün nüfusu, 1157 olarak tespit edilmiştir. Bir önceki nüfus sayımına göre, köy nüfusunun 75 kişi azaldığı görülmektedir. Köy nüfusunun yarıya yakını, sonbahar ve kış aylarında çevredeki ilçe ve Trabzon il merkezinde ikamet eder. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları nüfusun en kalabalık olduğu zamandır.

      Tarihçe

     Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında, “Küçük Samaruksa” ve daha sonra da “İkisu” olarak değiştirilmiştir.

     Köye, Türk ve Müslüman aileler; on sekizini yüzyılın ortalarında başlayarak gelip yerleştikleri bilinmektedir. Sürmene İlçesi dolaylarından, salgın hastalık nedeniyle göç eden, bu günkü Boranoğulları’nın dedeleri, köye ilk gelen Türk ailelerindendir. Aynı asrın sonlarında, Karslıoğulları’nın dedeleri Kars’tan ve Aliyazıcıoğulları’nın dedeleri de Giresun’dan gelerek köye yerleşmişlerdir. Köydeki diğer akraba ve sülaleler; çevre ilçe ve köylerden çeşitli nedenlerle (uyuşmazlık, çatışma, salgın hastalık, arazi verimsizliği…) göç edip gelerek, köyün boş buldukları arazilerine yerleşmişlerdir.

     Türk ve Müslüman ailelerin köye gelip yerleştikleri yıllarda, Köyde; çoğunluk olarak Rumlar ve azınlık olarak da Ermeniler yaşamaktaydı.

     Köyün; Türklerden önce yaşayan Rum ve Ermeniler tarafından mı kurulduğu, yoksa onlardan önce Trabzon’da yaşayan ırklar tarafından mı kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Rum ve Ermenilerden öncesine ait hiçbir bilgi ve kalıntı yoktur.

     Birinci Dünya Savaşı sonunda, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin Ruslar tarafından işgal edilmesi ile oluşturulan Ermeni ve Rum çeteleri köydeki Türk ve Müslüman halk üzerinde baskı ve şiddet uygulamışlardır. Bunun sonucu olarak 1917 yılında halkın büyük bölümü batıya göç etmek zorunda kalmıştır. Halkın tabiri ele muhacır olmuştur. Batıya göç eden halk, Giresun ilinin Alucra ve Şebinkarahisar ilçelerine kadar yaya olarak gitmişlerdir. Bu göçte sahil yolu kullanılmamış, iç kesimlerden ve yaylalardan yürüyerek Giresun ilinin iç kısımlardaki ilçelerine kadar ulaşmışlardır.

     1918 yılı başlarında Rus kuvvetlerinin çekilmesi sonucundan göç edenler geri dönüp tekrar köydeki arazilerine ve evlerine yerleşmişlerdir. Göç sırasında ölenler ve öldürülenler olmuştur.

   Cumhuriyetin kurulmasından sonra, köydeki Rum aileler, karşılıklı yer değiştirme antlaşması gereğince Yunanistan’a göç ettirilmişlerdir. Ermeniler, işgal döneminde Türklere yaptıkları baskı ve işkencelerden sonra bir arada yaşayamayacaklarını anlayınca, Kurtuluş Savaşı Zaferi’nden sonra köyü terk etmişlerdir.

    Günümüzde Rum ve Ermenilerden kalma ibadethane (kilise), ev ve benzeri bina yoktur. 1930’lardan sonra yıkılmışlardır. Yıkılanlardan Saraylar Kilisesi ile Afyans Kilisesi’nin büyüklükleri ve sanat değerlerinden bu günde söz edilir. Rum ve Ermeni ustalar tarafından yapılmış İkisu Deresi üzerinde üç adet taş köprü bugüne kadar köy ihtiyar heyetleri ve halk tarafından korunmuş ve korunmaya da devam edilmektedir.

      Eğitim Öğretim Durumu Ve Yetiştirdiği Önemli Kişiler

      Köyde beş sınıflı ilkokul 1954 yılında Baş Mahalle’de (Afyans) geçici bir binada açılmıştır. Aynı mahallede 1956 yılında yapımı tamamlanan iki derslikli okul binasında eğitim-öğretime 1995 yılına kadar devam edilmiştir. Köyde okulun açıldığı 1954 yılına kadar köy çocuklarının erkekleri, Çınarlı Köyü ile İkisu sınırındaki, önceleri üç sınıflı olan Şana İlkokulu’na gitmişlerdir. Kız çocukların gönderilmediği bu okula, erkeklerinde büyük bir bölümü, uzak olması nedeniyle gidememiştir.

     Köyün Baş Mahallesi’ndeki ilkokul 1995 yılında kapatılmıştır. Köyün yetiştirdiği Dr. İbrahim USTAÖMEROĞLU tarafından, Saraylar Mahallesi’nde yaptırılan ilkokula Baş Mahalle ve diğer mahallelerdeki öğrenciler taşınmak suretiyle eğitim-öğretime devam edilmiştir.

    Sekiz yıllık zorunlu ilköğretim uygulaması başladıktan sonra Köprübaşı mevkiindeki Gazi Ortaokulu da kapatılmıştır. Taşımacılık uygulaması ile adı geçen ilköğretim okulunda eğitim-öğterim devam etmektedir. Bir müdür ve bir müdür yardımcısı ile on iki öğretmeni olan ilköğretim okulunda yaklaşık yüzaltmış öğrenci öğrenim görmektedir.

        Cumhuriyetten sonra Türk Alfabesi’nin kabulü ile başlatılan Okuma-Yazma, Eğitim-Öğretim seferberliği, İkisu Köyü’nde de etkisini göstermiştir. Bu gün okur-yazar oranı % 90 dan fazladır. Ayrıca yüksek tahsil yapanlar azımsanmayacak bir sayıya ulaşırlar. Bunun sonucu olarak İkisu Köyü; Yurdumuza-Milletimize her kademe de hizmet etmiş önemli kişiler yetiştirmiştir.

        Geçim Kaynakları ve Ekonomik Hayat 

      Bu gün İkisu Köyü’nün tarımsal tek geçim kaynağı fındık ürünüdür diyebiliriz. Köyde, satılarak gelir elde edilen başka bir tarın ürünü yetiştirilmez. Köy halkından sürekli köyde oturanlar kendi ihtiyaçlarının bir kısmın karşılama için, aile başına yarım dekarı geçmeyen bahçelerinde; mısır, fasulye, lahana, biber, patlıcan gibi ürün ve sebzeleri yetiştirmektedirler.

     Köyün 6000 dekar olan fındıklık arazisinden yılda 700-800 ton fındık üretilir. Aileler, arazilerinin büyüklüğüne göre bir ton ile oniki ton arasında fındık elde ederler. Her yıl Ağustos ayında toplanan fındıklar kurutulup seçildikten sonra Kooperatife veya fındık tüccarlarına satılır.

     Son yapılan sayımda, köyde 374 adet büyükbaş hayvan ve üç aileye ait 538 adet  küçükbaş hayvan olduğu tespit edilmiştir. Çayır ve otlakların bulunmayışı, hayvan yemlerinin pahalı olması köydeki hayvancılığı tükenme noktasına getirmiştir. Köyde sürekli oturan ailelerden çoğunluğu bir inek ve bir buzağı besleyerek hayvansal ürün ihtiyaçlarının bir bölümünü karşılamaktadırlar.

     İkisu Köyü’nde yirmiye yakın inşaat ustası, iki sıcak demirci, birde soğuk demirci ustası vardır ve köyde faaliyet göstermektedirler. Bunun dışında el sanatları ile uğraşan ve gelir elde eden kişi yoktur.

      Köy halkının büyük bir kesimi, devlet memurluğu, çeşitli kurumlarda işçilik ve taşımacılık gibi işlerde çalışarak geçimlerini temin etmektedirler.

      Kültürel Özellikler, Gelenek ve Görenekler

     Geçmişten gelen, mahalli kültür özelliği taşıyan faaliyetlere günümüzde rastlanmıyor. Düğün törenleri artık köyde değil, şehirde düğün salonlarında yapılıyor. Mahalli halk oyunu olan horonu, köyde oynamasını bilen kalmadı. Eskiden kemençe, zurna, kaval ve davul çalanlar az da olsa vardı. Günümüzde bu enstrümanlardan hiç birini çalan yok. Bilinen nedenlerle, kültürel özelliklerin, gelenek ve göreneklerin bir çoğu unutuldu. Yok oldu.

      Dini bayramların kutlanması ve cenaze törenleri halkın tamamına yakınının katılımıyla gerçekleştirilir.

      Gelenek ve görenekler bakımından ilçenin diğer köyleri ve çevre köylerden farklı bir özelliğe rastlanmaz.

Yorum yapın
İsim
:
E-Posta
:
WebSite
:
Yorumunuz
:

Üye Girişi
Kullanıcı Adı
:
Şifre
:
Şifremi Unuttum?
Reklam Alanı
300x250
TRABZON'da 5 Günlük Hava Tahmini
Reklam Alanı
300x188
Son Yazılar Resimler

Mahallemizin Sakinleri

tüm yazıları için tıklayın...

Mahallemizde Sonbahar ve Kış

tüm yazıları için tıklayın...

Yaylalarımızdan Manzaralar

tüm yazıları için tıklayın...

Yol Çalışmalarından Görüntüler

tüm yazıları için tıklayın...
Son Yorumlar
Ziyaretçi Bilgileri